Serhatın Sesi / Serhat Diyarından Haberler
Serhatın Sesi / Serhat Diyarından Haberler
Haberler / Türkiye

HDP'nin ''Demokrasi Yürüşü''nden önce gözaltılar başladı

15.06.2020
HDP'nin ''Demokrasi Yürüşü''nden önce gözaltılar başladı

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Enis Berberoğlu, Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’nın milletvekilliklerinin düşürülmesinin ardından, Edirne’den ve Hakkari’den Ankara’ya ‘Demokrasi Yürüyüşü’ düzenleyeceğini açıklamıştı. Yürüyüşün ilk durağı olan Silivri’den Edirne’ye hareket edecek olan HDP'lilerden 9 kişi gözaltına alındı. HDP’nin yürüyüş kararı almasının ardından yürüyüş güzergahındaki Bursa, Adana, Bitlis, Hakkari, Kırklareli, Edirne, Kocaeli, Sakarya, Van ve Tekirdağ illerinde şehir giriş çıkışları kısıtlanmıştı. Demokrasi yürüyüşü için Edirne'de toplanmak isteyen HDP'lilere karşı polis, plastik mermi ve gaz bombası kullandı. Gözaltına alınanlar var.

PERVİN BULDAN SİLİVRİ’DE KONUŞTU

Halkların Demokratik Partisi, Ankara’ya başlatacağı “Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü”nün Edirne kolu için İstanbul’un Silivri ilçesinde bulunan Silivri Alışveriş Merkezi önünde bir araya geldi. Eş Genel Başkan Pervin Buldan burada partililerin katılımıyla açıklama yaptı.

Pervin Buldan; Yürüyüşün darbeye ve demokrasiye karşı bir yürüyüş olduğunu belirtirken, "Asla bizi kararlı yürüyüşümüzden geri adım attıramayacaktır. Biz bu kadar değiliz. Biz binleriz, milyonlarız. Türkiye'nin birçok kentine giriş ve çıkışları yasaklayarak, Anayasaya aykırı bir şekilde meşru olmayan demokratik olmayan kararlar aldınız. HDP'yi asla halkla buluşturmamak için aldığınız tedbirler, halkımızla bir araya gelmemize engel olamayacaktır. Bugün o kararlar alınmamış olsaydı, bugün Edirne'den milyonlar, binlerle uğurlanmış olacaktır. Edirne'de milyonların temsilcisi var. Edirne başta olmak üzere, birçok cezaevinde milyonların temsil ettikleri milletvekili ve belediye eş başkanları var. İşte bugün bu darbeye karşı demokratik yürüyüş, başta Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere cezaevlerinde olan tüm arkadaşlarımıza yönelik demokratik yürüyüştür. Haksız bir şekilde tutuklananlara ilişkindir" şeklinde konuştu.

Milyonlar için yürüyoruz

"Bu yürüyüş sadece Demirtaş ve Yüksekdağ için değildir" diyen Buldan, yürüyüşün aynı zamanda Türkiye halklarının geleceğine dair olduğunu vurguladı. Buldan, şöyle devam etti: "Barış içerisinde özgürlüklerle, demokrasiyle bir arada yaşamasına dairdir. Barış, demokrasiden, Demirtaş'tan, Yüksekdağ'dan bu kadar korkulmaz. Onlar milyonların iradesidir. Bu yürüyüş aynı zamanda Osman Kavala içindir. Bugün AKP hükümeti tarafından açlığa, yoksulluğa, sefalete maruz bırakılan milyonlar içindir. Bu yürüyüş devam edecektir. Bu ülkeye barış, özgürlükler, demokrasi gelene kadar bu yürüyüş devam edecektir."

MİTHAT SANCAR HAKKARİ’DE KONUŞMA YAPTI

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, demokrasi yürüyüşü öncesi Hakkari’de HDP il binası önünde konuşma yaptı.

İktidarın darbecilerle aynı yöntemi kullanarak halkın iradesini gasp ettiğini söyleyen Sancar, şunları söyledi: "Bir araya gelmemize bile izin vermiyorlar. Ancak biz yürekten bağlıyız. Kimse birliğimizi bozamaz. Yüreklerde de sokaklarda da birlikte olacağız. Yüreklerimiz bir, halkımızla aramıza hiç kimse duvar öremez. Hiçbir güç imkân ve ihtimal yaratamaz. Bizim yürüyüşümüz darbeye karşı demokrasi yürüyüşüdür. Darbecilik, halkın iradesini gasp etmektir. Halkı zulüm altına almaktır. Darbe sadece tankla, topla yapılmaz. Darbe yargıyı kullanarak, iktidarın imkânlarını kullanarak da yapılır. Her darbecinin ilk işi halkın iradesini gasp etmektir.”

Siyasi darbe vurgusu

"Bu iktidar da aynı yöntemleri kullanıyor. Yargıyı kullanıyor, iktidarın imkânlarını kullanıyor. Bunun da adı siyasi darbedir. Darbecileri en çok korktuğu özgürlüktür. Önce halkın iradesini gasp ederler, hemen özgürlükleri yok ederler. Yürüme hakkımız, mevcut Anayasa'dan kaynaklanıyor. Halkımız sağlığı bizim için çok değerlidir. Sağlık şartlarını iktidardan önce düşünüyoruz. Eğer gerçekten pandemi iktidarın sorunu olsaydı, en başta halkın sağlığını koruyacak düzenlemeleri düşünürdü. Şimdi bizim demokratik haklarımızı kullanmamız söz konusu olduğunda pandemiyi bahane ediyor.

Eğer Anayasa'nın tanıdığı hakkı uygulatmıyorsa bu darbeciliktir. Hukuk tanımamak, Anayasayı tanımamak darbeciliktir. HDP demokratik siyasette her şart altına var olmayı kafasına koymuştur, ruhuna yerleştirmiştir. Siyasetle, demokrasiyle ülkenin özgürlük, Kürt sorununu çözmek için buradayız. Onun için siyasetteyiz, ama iktidar siyaseti de boğmak istiyor. Siyaseti boğmak isteyen her anlayış darbecidir. Halkın sorunlarını bir kenara bırakın, yandaşa rant, iktidarını devam ettirmek için hedefleri, kendi varlık meselesi haline getiren iktidar, demokrasiyle hiçbir alakası olmayan anlayıştır.”

Adalet ve kürt soununun demokratik çözümü için yürüyoruz”

“Bu yürüyüş demokrasi yürüyüşüdür. Demokrasinin vazgeçilmez şartı halkın iradesine sahip çıkmaktır. Kayyım politikası en büyük darbedir. Hakkari halkı belediye başkanlarını yüzde 65 oyla seçti. Belediyeye el koymak, kendi memurunu belediyenin başına getirmek, Hakkari halkının iradesini yok saymaktır. İşte biz bu iradeyi korumak için buradayız.

Bir halkın iradesine saldırmak, onun haysiyetini hedef almak demektir. Burada, Van'da, Diyarbakır'da, Iğdır'da, Kürt halkının iradesini yok sayan bu kayyım politikası, aynı zamanda Kürt halkının haysiyetine saldırıdır. Bu mücadele Kürt halkının haysiyet mücadelesidir. Kürtçeyi belediye hizmetlerinden çıkarmak, kısaca Kürtçeye saldırıdır. Bir halkın diline saldırmak, haysiyetini hedef almaktır. Dilimize, kimliğimize sahip çıkma mücadelesi her şeyden önce bir haysiyet mücadelesidir.”

Bu yürüyüşümüz adalet içindir. Yargıyı muhalefeti tasfiye etmek için kullanan iktidar, adaleti yelteniyor. Bir toplumu çürütebilecek, siyaseten, ahlaken çürütebilecek en önemli şey adaleti yok etmektir. Biz adalet için buradayız. Haksız ve hukuksuz yere milletvekillikleri düşürülen Leyla Güven için, Musa Farisoğulları ve Enis Berberoğlu için yürüyoruz. Haksız hukuksuz yere rehin olarak tutulan önceki dönem Eş Başkanlarımız Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, Abdullah Zeydan, Gültan Kışanak, hapiste tutulan bütün gazeteciler için, aydınlar için yürüyoruz. Osman Kavala için yürüyoruz. Hapiste haksız yere tutulan basın emekçileri için yürüyoruz. Sevgili kardeşlerim, Kürt sorununun demokratik çözümü için yürüyoruz. Kürt sorunu ancak siyasi yöntemlerle demokratik zeminde çözülebilir. Gelin Kürt sorununu, ülkenin vicdanlı insanları, adaletten yana herkes bir araya gelsin, demokratik zeminde birlikte çözelim. İktidara da çağrı yapıyoruz: Kürt sorunu bombalarla, tankla, şiddetle çözülmez. Hapisle çözülmez. Bunu deneyen bütün iktidarlar tarihin çöplüğündedir. Atılan her bomba, sıkılan her mermi, bu ülkede yaraları derinleştirir, barışı uzaklaştırır, halkın ekmeğini küçültür, işini elinden alır. Barış için yürürken, özgürlük için de aş için de iş için de yürüyoruz. Gelin el ele verelim. Onurlu bir barış için yürüyelim, Kürt sorunun demokratik çözümü için yürüyelim. Bu ülkenin bütün halkları eşit bir şekilde yaşasın diye hep birlikte yürüyelim.''

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş