Gündem
Avrupa Birliği’nin (AB) savunma alanında özerkliğini artırmaya yönelik girişimleri hız kazanırken uluslararası uzmanlar, Türkiye’nin gerek mevcut güvenlik ortamında gerekse gelecekte Avrupa savunma yapısında vazgeçilmez bir aktörolduğuna dikkat çekiyor.
ABD merkezli German Marshall Fund (GMF) Başkan Yardımcısı Ian Lesser ve Trieste Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Federico Donelli, Avrupa’nın savunma birliği çabaları, NATO-AB işbirliği ve Türkiye’nin stratejik konumu hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“AB’nin girişimleri NATO içinde daha güçlü bir Avrupa sütunu oluşturur”
GMF’den Ian Lesser, Avrupa’nın savunma harcamalarını artırma yönünde ciddi bir irade ortaya koyduğunu ancak meselelerin yalnızca bütçeyle sınırlı olmadığını belirterek stratejik kültür farklılıklarının da süreci etkilediğini söyledi. Lesser, Baltık ülkelerinin güç kullanımına daha istekli, Batı Avrupa ülkelerinin ise daha çekimser olduğunu vurguladı.
AB’nin savunma kapasitesini artırma çabalarının NATO ile çakışıp çakışmayacağı sorusuna yanıt veren Lesser, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu girişimlerin nihayetinde NATO içinde daha güçlü bir Avrupa sütunu ortaya çıkaracağı kanaatindeyim. Var olan NATO kapasitesini görmezden gelmek akılcı olmaz.”
Lesser, AB’nin askeri hareketliliği artırmayı hedefleyen “askeri Schengen” girişimlerinin NATO için de önemli olduğunu kaydetti.
“Türkiye benzersiz ve Avrupa güvenliği için büyük değer”
Türkiye'nin coğrafi konumu, askeri kapasitesi ve teknolojik ilerlemeleriyle Avrupa savunmasının ayrılmaz parçası olduğunu belirten Lesser, Türkiye’nin NATO içindeki ağırlığına dikkat çekerek:
“Türkiye sadece coğrafi konumuyla değil, askeri duruşu ve teknolojik yetenekleriyle Avrupa güvenliği açısından kritik bir aktördür.” dedi.
Lesser, Türkiye’nin AB destekli savunma programlarında daha aktif rol alabileceğini ifade ederek Avrupa savunma mimarisine dahil edilmesi gerektiğini belirtti.
Donelli: “Türkiye, Avrupa güvenliğinin yeniden yapılandırılmasında kilit aktör”
İtalyan akademisyen Federico Donelli ise Türkiye’nin savunma sanayisindeki ilerlemelerinin kıta güvenliğine doğrudan katkı sunduğunu belirtti. Donelli, Türkiye’nin bağımsız dış politikasının esneklik sağladığını ve Avrupa için önemli bir ortak haline geldiğini söyledi.
AB’nin ortak savunmaya yönelmesinin kaçınılmaz hale geldiğini ifade eden Donelli, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısı ve ABD’nin Avrupa’dan daha fazla katkı talep etmesinin bu süreci hızlandırdığını kaydetti.
“Avrupa devletlerinin farklılıklarını bir kenara bırakmaktan başka seçeneği yok. Aksi halde sadece savunma mimarisi değil, Avrupa entegrasyonunun geleceği de risk altına girer.” dedi.
Donelli ayrıca Avrupa ortak savunmasının NATO ile çelişmeyeceğini, aksine Atlantik İttifakı’nın geniş çerçevesi içinde konumlandırılabileceğini söyledi.
“Avrupa’nın küresel aktör olabilmesi ortak dış politika ve askeri bütünleşmeye bağlı”
Donelli’ye göre Avrupalı liderlerin en büyük zorluğu kaynak yetersizliği değil, savunma ve dış politika alanında yetki devri konusundaki isteksizlik. Profesör, Avrupa’nın gelecekte küresel düzende anlamlı bir aktör olabilmesi için güvenlik mimarisini hızla güncellemesi gerektiğini ifade etti.
Yorumlar (0)
Yorum Gönderebilirsiniz