Gündem
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) bünyesinde kurulan Marmara Aktif Fay Tehlike ve Risk Uygulama ve Araştırma Merkezi (MATAM), yenilenen araştırma gemisi "RV Sermet" ile Marmara ve Ege Denizi’nde daha önce ayrıntılı şekilde incelenmemiş aktif fay hatlarını araştırmaya hazırlanıyor.
Merkez faaliyete geçiyor
Merkez Müdürü Prof. Dr. Cenk Yaltırak, AA’ya yaptığı açıklamada MATAM’ın bütçesinin yıl başında Cumhurbaşkanlığı projesi kapsamında aktive edildiğini söyledi. İş Bankası’nın katkılarıyla inşa edilen merkez binasının 13 Ağustos itibarıyla tamamlandığını belirten Yaltırak, laboratuvarların büyük bölümünün kurulduğunu, teknik altyapı ve gemi hazırlıklarının da sona yaklaştığını ifade etti.
"RV Sermet" baştan aşağı yenilendi
Araştırmaların merkez unsuru olan “RV Sermet”in tamamen yenilendiğini söyleyen Yaltırak, geminin Tuzla’daki tersanede bilimsel çalışmalara uygun hale getirildiğini belirtti. Kanada’dan getirilen ölçüm ve görüntüleme sistemlerinin de gemiye monte edilmesiyle “RV Sermet”in uluslararası bilim standartlarında bir araştırma gemisi hâline getirildiğini aktardı.
Gemi hazırlıklarının planlandığı gibi ilerlemesi durumunda yıl bitmeden ilk test seferinin İstanbul Boğazı’nda yapılacağı ifade edildi. Bu seferde hem cihazlar test edilecek hem de Boğaz’ın jeolojik yapısına ilişkin veri toplanacak.
Yeni hedef: Keşfedilmemiş fay hatları
Prof. Dr. Yaltırak, gelecek yılın ana çalışma alanının Marmara Denizi’nin geniş şelf bölgeleri olacağını vurguladı. Bugüne kadar Marmara’daki çukurlara dair pek çok çalışma yapılmasına rağmen, denizin 100 metreden sığ olan ve yüzölçümünün yarısından fazlasını oluşturan şelf alanlarına ilişkin ciddi bir bilgi eksikliği bulunduğunu söyledi.
Çalışmaların Güney Marmara’dan başlayarak Çanakkale Boğazı, Edremit Körfezi ve Dikili Boğazı’na kadar uzanan geniş bir coğrafyada yürütüleceğini belirten Yaltırak, bu süreçte aktif fayların yüzey izlerinin milimetrik detaylarla ortaya konulacağını ifade etti. Elde edilecek verilerle fayların tekrarlanma aralıkları, davranışları ve potansiyel deprem etkilerine ilişkin daha net bulgular elde edilecek.
Deniz ve kara verileri bütünleşik incelenecek
Yaltırak, araştırmaların yalnızca deniz ortamıyla sınırlı kalmayacağını, karadaki fay hatlarının da deniz içindeki yapılarla birlikte bütüncül bir şekilde değerlendirileceğini bildirdi. Yaklaşık üç yıl sürecek projenin ilk yılında temel veri toplama çalışmalarına ağırlık verilecek.
İTÜ’nün tüm imkânları projede kullanılacak
“RV Sermet”in, İTÜ’nün kendi personeli ve öğrencileri tarafından işletileceğini vurgulayan Yaltırak, gemi kaptanından mühendislere, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinden araştırmacılara kadar tüm kadronun üniversite bünyesinden sağlandığını ifade etti. Gemi için İTÜ’nün kendi iskelesinin de bulunduğunu ekledi.
Yakıt maliyetlerinin ise bir petrol dağıtım şirketi tarafından karşılanacağını belirten Yaltırak, merkezin kamu bütçesine asgari yük getirecek şekilde yapılandırıldığını, gemilerin bile bağış yoluyla temin edildiğini hatırlattı.
Küçük ama yüksek teknolojiyle donatılmış bir gemi
“RV Sermet”in Türkiye’deki büyük araştırma gemilerinden farklı olarak ekonomik, hızlı ve yüksek teknolojiye sahip bir yapıda olduğunu söyleyen Yaltırak, geminin aynı anda çalışabilen dört ayrı sismik sistemle donatıldığını aktardı. Çok ışınlı batimetre, side-scan sonar, huntec deep tow ve çörp sismiği gibi sistemlerle fay izlerinin milimetrik hassasiyetle tespit edileceğini belirtti.
Ayrıca deniz tabanından alınacak karot örnekleriyle tabaka yaşlarının hesaplanması ve geçmiş depremlerin tarihlendirilmesi hedefleniyor.
365 gün göreve hazır olacak
“RV Sermet”in en büyük avantajının hızlı harekete geçebilme yeteneği olduğuna dikkat çeken Yaltırak, geminin yıl boyunca sefere hazır bulunacağını söyledi. Özellikle deprem sonrası deniz tabanında oluşan değişimlerin anında araştırılabileceğini, karar süreçlerinin üniversite içinde yürütülmesi sayesinde operasyonların hızlı ilerleyeceğini vurguladı.
Yaltırak, İTÜ çatısı altında kurulan bu sistemin Marmara ve Ege’deki aktif fayları hızlı, sürekli ve ekonomik biçimde araştırma kapasitesi sunarak Türkiye’de önemli bir boşluğu dolduracağını ifade etti.
Yorumlar (0)
Yorum Gönderebilirsiniz